- patlayarak
- 1. bursting (prep.) 2. erupting (prep.) 3. exploding (prep.)
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
art damak ünsüzü — is., dbl. Ciğerlerden gelen havanın dil sırtı yardımıyla art damağın çeşitli noktalarında bazen patlayarak, bazen de sızarak oluşturduğu ünsüz: kara, gayrı, yağmur kelimelerindeki k, g, ğ ünsüzleri gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
mayın — is., ask., İng. mine Toprak altına, üstüne veya suyun içine yerleştirilen, doğrudan doğruya, çarpma veya basınç etkisiyle patlayarak zarara yol açan patlayıcı madde Akustik mayın. Mıknatıslı mayın. Birleşik Sözler mayın arama tarama gemisi mayın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ön damak ünsüzü — is., dbl. Ciğerlerden gelen havanın dil sırtı yardımıyla ön damağın çeşitli noktalarında patlayarak veya sızarak oluşturduğu ünsüz: kedi, gelin, yeni gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
patlak — sf., ğı 1) Patlayarak açılmış, yırtık, yarık Patlak davul. 2) is. Patlamış yer Karşısındakini kalpağından ta patlakları gözüken kunduralarına kadar bir süzdü. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler patlak göz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller patlak… … Çağatay Osmanlı Sözlük